seyda_delale Baş Çavuş
Mesaj Sayısı : 92 Kayıt tarihi : 26/01/09
| Konu: "Hacamat" Sünnettir Perş. 12 Şub. - 13:48 | |
| "Hacamat" Sünnettir Eselamünaleyküm ben yaptırdım denemenizide tavsiye ederim ruha huzur veriyor kendinizi kuş gibi hissediyorsunuz. Sıkıntıları gideriyor....Şekil A'da görüldüğü gibi
HACAMAT
KAN ALDIRMAK Tıbbı Nebevi ‘de kan aldırma işlemi alınan kanın bir başka hastaya verilmesi ile değil tamamen sağlık amaçlı olarak yapılmaktadır. Kan aldırma işlemine hacamat denir. Kan vücuttan çıktığında yerine plazma adı verilen bir vücut sıvısı geçecek ve kanın sulanması sağlanmış olacaktır. Akışkanlık özelliği artan kanın aynı zamanda çevredeki , beyin ve karaciğerdeki dolaşımı da düzelmiş olacaktır.
Kanın Alınma Şekilleri
Deri hafifçe bir neşter ile çizilir ve üzerine ağzı geniş bir cam kavanoz (eskiden bu işlem için boynuz kullanılırmış) kapatılarak emici gücün etkisi oluşturulur ve kirli kan vücuttan çıkarılır. Bu yöntem vücudun değişik yerlerine uygulanılmakta ve hasta organa yakın yerler özellikle tercih edilmektedir. Örneğin peygamberimiz baş ağrısından dolayı alnının her iki yanından ,zehirlenmeden dolayı her iki omuz başı arasından ,topuğundaki bir incinmeden dolayı da ayağının üzerinden kan aldırmıştır.(6)
İkinci kan aldırma yöntemi ise ön kolun üst kısmından girilerek direkt damardan alınmasıdır. Genel kan dolaşımından alınan bu kan derin vücut dokularındaki kirlenmiş kanın dışarıya çıkmasını sağlamaktadır.
(6) E. Davud Tıp H. 3859. 3860, Tirmizi Tıp H. 2052, İ. Mace Tıp H. 3484. 3484
Kan Aldırmanın Faydaları
Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hadis-i Şerif'de "Mirac'dan inerken hangi Melek cemaatine rastlasam. Ey Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem)! Ümmetine hacamat olmalarını emret! dediler." buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) hayber'de zehirli koyun buduyla zehirlenildiği zaman, Cebrail Aleyhisselâm kendisine hemen kafasının arkasından hacamat yaptırmasını söylemiştir.
"Hacamat her hastalığa faydalıdır,uyanık olun hacamat olun."
Kafadan hacamat olmak; delilik, cüzzam, gece körlüğü, alaca, başağrısı, diş, göz, kulak gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa şifadır. "Kafadan hacamat olmak her hastalığın ilacıdır"Hadis-i Şerif
Hacamat 70 hastalığa şifadır. Bunlardan bazıları; Kanser, cüzzam, delilik, alaca hastalığı,kısırlık ve daha bir çok hastalık. Kanser olup ameliyat olması gereken bir kişide, hacamattan sonra kanser kütlesinin yok olduğu görülmüştür. Hacamatta kanser'den kısırlığa kadar birçok hastalığa şifa vardır.
Hacamat iki türlü amaç için olur bunlar; 1-Korunma 2-Tedavi (Tedavi amaçlı olduğu zaman,mevsim ve ayın günleri gözetilmez, ancak haftanın günleri gözetilmeye çalışılır.)
Hacamatın faydası akılla bilinebilecek bir şey değildir, nakille bilinir.
Hacamatın faydalı olduğu yaşlar, 2 yaş ile 60 yaş arasıdır.
Kadınların adet nedeniyle hacamata ihtiyacı yoktur görüşü yanlıştır. Adet şifayı gerektirmez, şifa için hacamat olmaları gerekmektedir. Efendimiz'in (Sallallahü aleyhi ve sellem) hanımları hacamat olmuşlardır. Kendilerine cin musallat olan kadınlara hacamat yapıldığı takdirde 6 ay cinler yaklaşamıyor.
Ayın 17 sinde hacamat olmanın 1 senelik şifası.
Hacamatta derinin altındaki uyuşuk kan alınıyor. Damardan kan vermekte faydalıdır ancak Efendimiz(Sallallahü aleyhi ve sellem) ve Selef bunu yapmamışlardır.
Büyük alimler 3 ayda bir hacamat olurlardı.
Hacamat 1 inden 14 üne kadar mekruh olur(faydasız).
Hacamat yapılmadan önce kiraz yenilmemelidir.(Mümkünse bir ay evvelden itibaren)
Hacamat açken yapılacak. Hacamattan evvel en az 8 saat bir şey yenmeyecek…
Ayın 17 nci günü Salı gününe denk gelirse hacamat olunabilir bu da çok faydalıdır.(Alimler yapılabileceğini uygun görmüşler)
Hacamat esnasında Ayet-el Kûrsi'nin olunması, hacamatın faydasını iki katına çıkarır. (7 kere okunması gerektiğini söyleyenler vardır.)
Şeytanın vesveselerine karşı kalbin arkasından yapılan hacamat çok faydalıdır.
50 senelik kökleşmiş büyünün, hacamatla kaldırıldığı rivayeti vardır.
Çift uzuvlarda hacamat faydalıdır.(İki diz, iki ayak gibi…)
Kansızlık, şeker ve kan hastalıklarından birisi bulunan kişiler doktorun izniyle ve usta bir hacamatçıya en uygun yerden en fazla 1 kere hacamat olmalı…
Bir insan bünyesine, dayanıklılığına ve vücudunun kan oranının azlığına yada çokluğuna göre 1 yerinden, 8 yerine kadar aynı anda hacamat olabilir.
Bir kere hacamat olan bir kişi bir daha hacamat olması için en az 1 ay, ortalama 3 ay geçmesi gerekir.
Hacamattan sonra tuzlu, süt ürünleri ve hayvani şeyler yememeli, 1 gün önce 3 gün sonrasına kadar cimâ yapılmamalıdır.
Hacamat gününe ve şartlarına uyulmazsa şifa değil hastalığa sebep olur…
Hacamatçı işini ehli olmalı ve Hacamat yapılacak yerleri çok iyi bilmelidir.Hangi hastalık için nereden hacamat olunacağını hacamatçı bilmeyebilir. Bunu açıklayan kitaplar vardır, o kitaplara bakarak öğrenilmeli ve oralardan hacamat olunmalıdır.
Hacamat yaptırırken başta Sünneti Seniyye sonra da mesela şifasını istediğiniz hastalığa şifa yada zahiri ve Batıni hastalıklardan korunma niyetiyle yapılırsa daha iyi olur.
Hadisler
Ameller niyetlere göre değer kazanır. Sünnete uymak niyetiyle ve bize emanet olan vücudumuzun sağlığına kavuşması için yaptırdığımız hacamat bir ibadet değeri taşır. Çünkü ibadetlerimizi ve diğer görevlerimizi ancak sağlıklı bir bedenle tam olarak yerine getirebiliriz.
Peygamberimiz (s.a.s)'in yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği işlerin şüphesiz bir anlamı ve hikmeti vardır. Onun hayatı bizim için örnektir: "Andolsun Allah'ın Resulu'nde sizin için Allah'ı ve ahireti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardır" (el-Ahzâb, 33/21).
Mirac gecesinde yanından geçtiği bir melek grubunun Peygamberimize: "ümmetine hacamatı emret!" diye söylediğini Abdullah b. Abbâs (r.a) rivayet etmektedir (Ali Nâsıf, et-Tâc, III, 203).
Hz. Peygamber (s.a.s) bizzat kendisi Ebû Taybe adında bir Haccâm'a hacamat yaptırmış ve başından kan aldırıp haccâma ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur: "Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır. (yahut hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır)"(Buhâri, Tıb 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Dâvûd Nikâh 26, Tıb 3).
Hz. Peygamber (s.a.s) ihramlı iken hacamat yaptırmıştır (Buhârî, Savm, 22; Müslim, Hac 87, 88; Ebû Dâvûd Menâsik 35). İhramlı iken saç kestirmemek şartıyla hacamatın caiz olduğu hususunda âlimler arasında görüş birliği vardır. Aynı şekilde Hz. Peygamber (s.a.s) oruçlu iken de hacamat yaptırmıştır. Yani kan aldırmıştır (Buhârî, Tıb II; Ebû Davûd, Siyâm 29).
Ebu Kesbe el-Enmari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam basindan ve iki omuzu arasindan hacamat olur ve:
"Kim bu kandan akitirsa, herhangi bir hastalik için, bir baska ilacla tedavi olmasa da zarar gormez!" buyururdu."
Ebu Davud, Tibb 4, (3859); Ibnu Mace, Tibb 21, (3484).
Nâfi (r.a)'den rivayet edildiğine göre İbn Ömer (r.a) (Kendisine): Nâfi, kan (fazlalaşmak suretiyle) beni yedi. Bunun için sen bana bir hacamatçı getir ve genç bir hacamatçı seç. Ne yaşlı ne de çocuk hacamatçı seçme demiştir.
Nâfi der ki; İbn Ömer (r.a) şöyle dedi: Ben, Resulullah (s.a.s)'den şu buyruğu işittim: "Hacamat olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacamat olmak aklı ve hıfzetme (ezberleme) gücünü arttırır. Hâfız olanın da hıfzetmek kabiliyetini kuvvetlendirir. Artık kim hacamat olmak isterse Allah'ın ismini anarak perşembe günü hacamat olsun " (İbn Mâce, Kitâbu't-Tıb, 22).
İbn Hacer Buhârî şerhindeki Hacamat bölümünde özetle şu bilgiyi verir: Buhârı, Sahîhinde "Hangi saat hacamat olur" başlığı altında bir bâb açmış ve burada Ebû Mûsa'nın geceleyin hacamat olduğuna dair bir eseri ile Hz. Peygamber (s.a.s)'in oruçlu iken hacamat olduğuna dair İbn Abbâs (r.a)'ın bir hadîsini rivayet etmiştir.
İbn Hacer bununla ilgili olarak şöyle der: Hacamat olmak için uygun vakitler hakkında birkaç hadis vârid olmuş ise de hiçbiri Buhârî'nin sözkonusu ettiği şarta uygun değildi. Bana öyle geliyor ki: Buhârî hacamat işinin ihtiyaç olduğu zaman yapılabileceğine ve bunun belirli bir vakte bağlı olmadığına işaret etmek istemiştir. Çünkü hacamat işinin geceleyin yapıldığını ve Hz. Peygamber (s.a.s)'in oruçlu iken hacamat olduğuna dair hadîsi rivayet etmiştir.
Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam, boynunun iki tarafindaki damarlari ile iki omuzun arasindaki damardan hacamat olurdu."
Ebu Davud, Tibb 4, (3860); Tirmizi, Tibb 12, (2052); Ibnu Mace, Tibb 21, (3483).
Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "(Bir gun) Cebrail Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, Ahdaayn (boynun iki tarafindaki damar) hizasindan ve kahilden (iki omuzun arasi) hacamat olma emrini getirdi."
Tirmizi su ziyadede bulunur: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) ayin onyedisinde, ondokuzunda ve yirmi birinde hacamat olurdu."
Tirmizi, Tibb 12, (2052).
Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hacamat olmak isterse, ayin 17 veya 19 veya 2l'ini arasin. Sakin, kan fazlalasmak suretiyle birinize galebe calip onu oldurmesin."
Diger 'hacamat' kan verme Hadis'leri;
Sahiheyn'de gelen bir rivayette şöyle denir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hacamat olur, kimseye ucretinde zulmetmezdi."
Buhari, Icare 18; Muslim, Selam 77, (1577).
Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Haccm ne iyi kuldur; (fazla) kani giderir, beli hafifletir, gozu parlatir."
Ibnu Abbas der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Mirac gecesinde, meleklerden murekkeb bir cemaate her ugrayisinda: "Hacamat olmaya devam et! Ummetine de hacamat olmalarini emret!" derlerdi."
Tirmizi, Tibb 12, (2054).
Derleyen: Aşkâ Mecnun | |
|